lighting

English-Turkish Translation

  1. Noun aydınlatma, tenvir(at).
  2. Noun, Theatre ışıklama: sahnedeki oyuna uygun ışıklandırma düzeni.
  3. Noun ışıklanma, aydınlatma, bir tabloya/cisme ışığın geliş tarzı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Manufacture of electric lighting equipment (NACE code: C27.4)
Elektrikli aydınlatma ekipmanlarının imalatı (NACE kodu: 27.4) Noun, Trades-Professions
Manufacture of electric lighting equipment (NACE code: C27.4.0)
Elektrikli aydınlatma ekipmanlarının imalatı (NACE kodu: 27.40) Noun, Trades-Professions
Retail sale of furniture, lighting equipment and other household articles in specialised stores (NACE code: G47.5.9)
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda mobilya, aydınlatma teçhizatı ve diğer ev eşyalarının perakende DEVAMINI OKU
ticareti (NACE kodu: 47.59) GİZLE
Noun, Trades-Professions
Wholesale of furniture, carpets and lighting equipment (NACE code: G46.4.7)
Mobilya, halı ve aydınlatma ekipmanlarının toptan ticareti (NACE kodu: 46.47) Noun, Trades-Professions
air field lighting
havaalanı aydınlatma tesisatı
airport lighting
havaalanı aydınlatma tesisatı
approach lighting
yaklaşma aydınlatma tertibatı
background lighting
arka plan ışığı Noun, Cinema
boundary lighting
sınır aydınlatma
direct lighting
direkt aydınlatma. Noun
electric lighting
elektrik aydınlatması
field lighting
pist aydınlatması
ground lighting
yerden aydınlatma
highway lighting
karayolu ışıklanması
highway lighting
karayolu ışıklandırılması
highway lighting
yol aydınlatma işi
indirect lighting
dolaylı aydınlatma/ışıklandırma.
interior lighting
iç aydınlatma
like greased lighting
çok hızlı
natural lighting
doğal aydınlatma
outdoor lighting
dış mekân aydınlatması
outdoor lighting
dış mekan aydınlatması
rim lighting
backlighting Noun
sheet lighting
her tarafa ışık saçan
sheet lighting
gürültüsü duyulmayan şimşek
shopwindow lighting
vitrin aydınlatması
stage lighting
aydınlatma
street lighting
sokak aydınlatması
strip lighting
neon lambasıyla aydınlatma
urban lighting
şehir aydınlatması
lighting arrangements
aydınlatma düzeni
lighting designer
ışık tasarımcısı Noun, Employment
lighting effects
ışık efektleri Noun
lighting engineer
aydınlatma mühendisi
lighting equipment
aydınlatma cihazları Noun
lighting expense
aydınlatma masrafı
lighting expenses
aydınlatma masrafı
lighting expert
aydınlatma uzmanı
lighting fixture
aydınlatma armatürü
lighting fixture
duy
lighting fixture
elektrik lambası yuvası Noun
lighting installation
aydınlatma tesisatı
lighting of vehicle
bir aracın aydınlatılması
lighting plant
aydınlatma fabrikası Noun
lighting regulations
(otomobil) aydınlatma kuralları Noun
lighting war
yıldırım savaşı
(car) lighting regulations
aydınlatma kuralları Noun
chief lighting technician
ışık şefi Noun, Cinema
farm lighting generator
çiftlik aydınlatma jeneratörü
install a lighting system
aydınlatma düzeni kurmak Verb
tax on lighting material
aydınlatma vergisi
Law on Armed Forces Fuel, Lighting, Heating, and Cooling
Silahlı Kuvvetler Yakacak, Aydınlatma, Isıtma ve Soğutma Kanunu Proper Name, Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun